Sosyal Medya

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ne Zaman Kuruldu? Tarihi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ne Zaman Kuruldu? Tarihi.... TRT1'in yeni dizisi Bir Zamanlar Kıbrıs dizisi ile tekrar gündeme gelen konulardan olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti merak edilen konulardan oldu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ne zaman kurulduğu, Türkiye'nin Kıbrıs'a ne zaman müdahele ettiği, ilk cumhurbaşkanının kim olduğu vb. konular araştırılıyor.


 

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) veya Kuzey Kıbrıs, Akdeniz'deki Kıbrıs adasının kuzey kısmında yer alan de facto devlet. Varlığı Türkiye dışında hiçbir ülke tarafından tanınmaz.[5] Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi kuruluşlar ve uluslararası toplum tarafından 1974'te Türkiye'nin gerçekleştirdiği Kıbrıs Harekâtı’ndan beri Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Türkiye işgali altındaki toprağı olarak nitelenir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne uluslararası toplum tarafından ekonomi, ulaşım, spor gibi alanlarda ambargolar uygulanır. Ambargolardan dolayı ekonomik olarak Türkiye'ye bağımlı hâle gelmiştir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye tarafından ekonomik, siyasi ve askerî olarak desteklenmektedir.

1960'ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyetinde her iki toplum da %70 Rum-%30 Türk oranında her kurumda temsil hakkına sahipti. Fakat Kıbrıs Cumhuriyeti cumhurbaşkanı III. Makarios 30 Kasım 1963’te 13 maddeden oluşan anayasa değişikliği önerilerini sundu. Bunlar arasında anayasanın değişmez maddeleri, Kıbrıs Türk'ü olan Başkan Yardımcısının veto hakkının ortadan kaldırılması, Temsilciler Meclisinde ayrı çoğunluklar ilkesinin ortadan kaldırılarak kararların basit çoğunlukla alınması, ayrı belediyelerin ortadan kaldırılması gibi maddeler de bulunmaktaydı.

ABD Başkanı Kennedy, Makarios’a bundan vazgeçmesini önerdi ve Türkiye değişiklikleri kabul etmeyeceğini bildirdi. Kıbrıs Türkleri'nin de reddi üzerine Kıbrıs Rumlarıyla Kıbrıs Türkleri arasında 21 Aralık 1963’te Kanlı Noel adı verilen toplumlararası çatışmalar patlak verdi. Bu çatışmalarla birlikte Kıbrıs Türklerinin hükûmetteki temsiliyeti sona ererken, yer yer Türklere karşı katliamlar yaşandı, 25.000 civarında Kıbrıslı Türk göçmen oldu ve enklavlarda yaşamaya başladı. Bu dönemdeki yönetimin adayı Yunanistan'a ilhak planı olan Akritas Planı daha sonraları basına sızdı.

1967’de Rum saldırıları tekrar başladı. Yunanistan Ordusu'nun 15 bin askeri, gayri resmî olarak adaya yerleştirildi. Türklere karşı sürdürülen sindirme politikasının durdurulması için Türkiye ve Yunanistan başbakanları arasında düzenlenen toplantı bir sonuç vermeyince, Türkiye askerî müdahalede bulunacağını açıkladı.

TBMM hükûmete müdahale yetkisi verdi. Türk uçakları Kıbrıs üzerinde uçmaya başladı. Donanma ve çıkarma birlikleri harekete geçti. ABD’nin arabuluculuğuyla Yunanistan birliklerinin geri çekilmesi sağlanınca, Türkiye harekâtı durdurdu. Yunanistan'ın askerleri üç Türk köyünden geri çekilirken arkalarında 24 ölü bıraktılar.1964’ten beri Türkiye’de bulunan Rauf Denktaş gizlice adaya gitti. Denktaş, Yunanlarca tutuklandı ama Türkiye ve ABD’nin itirazı üzerine iade edildi.

1970'li yılların başlarında Yunanistan'ı kontrol eden askerî cunta yönetimi, II. Makarios'un tutumları ve enosisin yolunda ilerleme olmamasından dolayı memnun değildi. Cunta, 15 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs Ulusal Muhafız Birliği'ne emir vererek bu birliğin komutanının görevinden alınmasını ve adanın kontrolünü Yunan subayların bulunduğu bu birliğin almasını istedi. Birlik aynı gün Lefkoşa'daki Başkanlık Sarayı'nı bastı ve II. Makarios görevden alındı. Nikos Sampson yeni hükûmetin devlet başkanı olduğu dünyaya ilan edildi. Her ne kadar milliyetçi Rumlar tarafından darbe yapılsa da Yunanistan ile birleşmedi, Kıbrıs'ın bağımsızlığı devam etti ve bağımlı bir yönetim olmadı.

Türkiye Cumhuriyeti, gerçekleştirilen darbe nedeniyle Zürih ve Londra Antlaşması'nın IV. maddesine istinaden gerçekleştirdiğini savunarak 20 Temmuz 1974 tarihinde Türkiye Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla Kıbrıs'a karadan ve havadan harekât başlattı. Türk birlikleri, adaya indikten kısa bir süre sonra adanın büyük şehirlerinden bir olan Girne'ye girdi. Başkent Lefkoşa'ya doğru ilerlemeye başladı. 22 Temmuz'da taarruz sonucunda Türk birlikleri önce Girne’ye girdi, daha sonra da başkent Lefkoşa’ya yöneldi. Ateşkes başlamadan Girne-Lefkoşa hattı birleşti.

Geçici ateşkes ilan edildiyse de Rum birliklerinin bu ateşkes kurallarına uymaması sonucu 13 Ağustos'ta Türk birlikleri tekrar ilerlemeye başladı. Türk birlikleri 14 Ağustos'ta başkent Lefkoşa'ya, 15 Ağustos'ta Lefke ve Mağusa'ya girdi. Uluslararası baskılar sonucunda ateşkes ilan edildi ve adanın %37'si Türkler'in kontrolüne geçti. 170.000 civarındaki Kıbrıslı Rum kuzeyde bulunan evlerinden göç ettirildi, 50.000 Kıbrıslı Türk ve daha sonra da Türkiye'nin teşviki ile Türkiye'den gelen göçmenler ise bu evlere yerleştirildi.

Kıbrıs Harekâtı sonrasında 1976'da Kıbrıs Türk Federe Devleti kurulmuştur.

15 Kasım 1983'te Kıbrıs Türk Federe Devleti meclisi Self-determinasyon hakkını kullanarak oy birliği ile aldığı bir kararla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ilan etmiştir. KKTC'nin kuruluş bildirgesini kurucu cumhurbaşkanı Rauf Denktaş okudu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulması, Kıbrıs Cumhuriyeti, Yunanistan’ın ve pek çok devletin yanı sıra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin de tepkisini çekti.

Güvenlik Konseyi, 18 Kasım’da aldığı bir kararla bağımsızlık kararını kınadı. 13 Mayıs 1984’te de Güvenlik Konseyi 550 sayılı kararı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanını ayrılıkçı bir hareket olarak tanımladı.